Alice, senin şu anki durumundan dolayı çok endişeliyiz ve sen bir çocuğa bakabilecek durumda değilsin.
Alice, brinemo se da u tvom sadašnjem stanju... nemaš mogućnosti... brinuti se za dijete.
Senin şu anki haline bakınca, işe girdin, bir çocuğa bakıyorsun bir yaşlıya bakıyorsun, üstüne bir de boşanma işlerin. Hangi biriyle uğraşacaksın?
S obzirom na tvoju trenutnu situaciju, gdje radiš, brineš o djetetu i o staroj osobi i boriš se s razvodom.
Bence senin şu anki durumunda yapman gerek en iyi şey koruyucu bakıma gitmen olmalı.
U sadašnjoj situaciji možda je najbolje da sada odeš kod nekog na skrb.
Ama senin şu anki halinin yarısı kadar bile kötü hissetmiyorum.
Ali ne osjećam se ni upola tako loše kao što ti izgledaš.
Bu da senin şu anki ruh halinle ilgili bir ipucu veriyor, değil mi?
To ti nešto govori o stanju svijesti, zar ne?
Şimdi, senin şu anki sorunun işi halletmesi için başvurduğun adam şu an Ray'le birlikte çalışıyor.
Vaš jedini problem je, što čovjek kojeg ste angažirali za to, radi sa Rayem.
Senin şu anki halinden daha gençti aslına bakarsan.
Bio je mlađi nego ti sad, zapravo.
Tahtın sana çok ağır geleceğini düşünüyorsan kimse seni suçlamayacaktır fakat yanılmıyorsam annen tahtı devraldığında senin şu anki yaşından çok büyük değildi.
AKO ODLUČIŠ DA JE PREVIŠE, NITKO TI NEĆE ZAMJERITI. ALI TVOJA MAJKA NIJE BILA PUNO STARIJA KAD JE PREUZELA TRON.
Senin şu anki ihtiyacın kukla gösterisine gitmek.
Tvoje potrebe su sada lutkarska predstava.
Dünyada senin şu anki ruh hâlini tecrübe etmemiş tek bir kadın bile yoktur.
Nema žene na svijetu koja nije bila na tvom mjestu.
Zamanında senin şu anki olduğundan iki yaş gençken, arkadaşlarım elektronik aletlerle uğraşırken, ben Dijital Hücresel Teknolojinin öncüsüydüm.
Kad sam bila dvije godine mlađa nego što su sada, sam bio pionirski digitalna stanična tehnologija dok su moji kolege uvek su pissing okolo sa elektronskim impulsima.
Hıh. Senin şu anki durumunda olsam kendime acırdım, beni hücreye kim koydu diye sızlansaydım, hala 6X3 boyunda bir hücrede olurdum.
Znaš, da sam se samosažaljevao kao ti sada, i sad bi bio u ćeliji 2 sa 1 i cendrao o tome tko me je tamo stavio.
Ama senin şu anki kuşkun Brian'ın baştaki paranoyası gibi.
Znaš, tvoja sumnjičavost je poput Brianove početne paranoje.
0.75897097587585s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Alice, brinemo se da u tvom sadašnjem stanju... nemaš mogućnosti... brinuti se za dijete. 